Kayıtlar

Mart, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bu kez yalnızca kendimi affetmeliyim

   Insanların kalbinde en ufak hayal kırıntısın kalmadığı bir anda durdu zaman. Öyle karanlık bir vakitte kalakaldım. Kendi içimi yokladığım da sadece un ufak kalmış bir şeyler var, yokla var arası. Kırıldı kırılacak bir dal; alabildiğine kuru, alabildiğine yorgun.    Yorgun demişken: insanların "Nasılsın?" sorusuna verdiği "yorgunum" cevabı gibiyim. Aslında yorgun bile değilim. Belki de hiç olmadığım kadar kalkıp harekete geçmeye hazırım, sadece öyle bir mevsimde değilim sanırım. Aslında mevsim de doğru, hakkını veremiyor sadece.    Inandigi şeyler için canını verebilmiş insanlarla dolu araf. Bir limandan bir daha asla yanaşmamak üzere çıkan bir gemiye atlayıp gitmiş bir sürü düşünce. Alttan ve üstten basık bilmem ne geoit şekliyle bir yer küreye sıkışıp kalmış, inandığını sanan ama bir hiç dolu beden kalmış sanki geriye.     Işte şimdi sorgusuna girdiğim oda bunlarla dolu, sorulan hiç-bir sorunun bir cevabı olmadığı gibi verilen hiç-bir cevap da bir soruyu tanı